DENİZCİLİK SÖZLÜĞÜ P-1
Padıl Kürek |
Küçük deniz araçları ve can sallarında acil durumlarda kullanılan kısa ağaç kürekler |
Pafta |
Büyük haritaları oluşturan parçalardan her biri |
Pala |
Küreklerin denize giren enli ve yassı kısımları |
Pala Çevirmek |
Kürek çekilirken sudan çıkan küreklerin ikinci hamle için palalarını baş tarafa doğru götürürken palaların enli taraflarını su sathına paralel duruma getirmek için kürek topaçlarının el ile çevrilmesi. |
Palamar |
Gemilerin rıhtıma veya iskeleye bağlanmasında kullanılan 8 burgatadan daha kalın halatlar. |
Palamar Şamandırası |
Liman içinde fazla saha işgal etmemeleri için gemilerin baştan ve kıçtan palamar vermek suretiyle bağladıkları şamandıralar. |
Palanga |
Bir halat ve en az iki makaradan oluşan kaldırma mekanizması |
Palaserte |
Ana direklerle çarmıklar arasındaki açıyı büyültmek ve küpeşteleri serbest bırakmak için direkler hizasında bordalardan dışarıya doğru uzatılmış ve bordalara sağlamca bağlanmış ağaç kütükler. |
Palasırtı |
Kürek palalarının ensiz olan tarafı, keskin kenarları |
Palavra Güverte |
Eskiden harp gemilerinde topların bulunduğu güverte |
Panyol Tahtası |
Gemi ambarlarında bulunan dökme hububatın denizli havalarda kaymasını önlemek maksadıyla ambarlara konulan tahtalar. Yeni hububat nakliye gemilerinde panyol tahtası yerine sabit sac levhalar kullanılmaktadır. |
Paraketa(Paragat) |
Suyun içinde asılı veya dibe uzanmış, serili olarak duracak şekilde düzenlenmiş, bir beden üzerinde çok sayıda kösteğe bağlı iğne taşıyan balık avcılığı aracı. |
Parakete |
Bir geminin süratini ve deniz içinde katettiği mesafeyi deniz mili cinsinden ölçen elektrikî ve mekanikî alet. |
Parakete Hesabı |
Son tespit edilen mevkiden geminin seyrettiği rota ve sürat dikkate alınarak geminin mevkinin bulunması usulü. Akıntı dikkate alınmaz. |
Parakete Savlosu |
Bir çıması pervaneye diğer çıması parakete saatinin gerisinde bulunan mapaya takılmak suretiyle kullanılan özel surette dokunmuş halat. |
Parampet |
Sabahları, sarılan brandaların konduğu gemi içinde veya dışındaki dolaplar. |
Pas |
Demir ve çelik saçların oksitlenmesi sonucunda meydana gelen kırmızı, kahverengi madde. Pasın önüne geçmek için mümkün olduğu kadar demir ile atmosferin temasını kesmek gerekir. |
Pasaparola |
Bir emrin gemi içinde veya filo dahilinde ihtiyaç duyulan gemilere çeşitli vasıtalar ile tebliğ edilmesi. Bu husus silistre çalmak ve sonrasında yüksekce seslenmek, megafonla bağırmak, simafor ile işaret vermek yolu ile yapılır. |
Pasaparolacı |
Pasaparola hizmetinde kullanılan erata denir. Kısaca pasaparola da denir. |
Pata |
Yelkenlerin yakalarına dikilen halatların, yelkenin köşelerinde kuruz kırılması ile meydana gelen halat anele |
Patalya |
1-3 çifteye kadar kürekli ahşap teknelere harp gemilerinde verilen isim. |
Patlak |
Su, boya gibi sıvıları taşımak maksadıyla, saçtan yapılmış küçük kaplar. |
Patrisa |
Çubukların bağlanması için cundalarından aşağı ve geriye doğru inen ve tekneye bağlanan sabit arma. |
Payanda |
Kızakta veya havuzda bulunan gemilerin bir tarafa yatmaması için yanlarından vurulan tahta destekler; Gemilerde kullanılan ağaç yara savunma malzemesi |
Payanda |
Destek; dayanak. |
Periskop |
Denizaltı gemilerinin sualtı seyirlerinde deniz üzerini gözetlemek maksadıyla su üstüne çıkardıkları alet. |
Perno |
Makaralarda tabla ile makara dilinin merkezinden geçen pin. |
Pervane |
Gemi ve deniz araçlarının ileri ve geri hareketlerini sağlamak üzere bir makine vasıtasıyla dönen bir milin ucuna takılmış iki ve daha fazla kanattan ibaret parça. Uskur da denilir. |
Pervane Bodoslaması |
Gemi veya deniz araçlarının kıç bodoslaması. Bu bodaslamadan pervane şaftını dışarıya çıkaran delik bulunduğundan pervane bodoslaması ismi verilmiştir. Dümen Bodoslaması da denilir. |
Pırasya |
Yelkenleri rüzgarın estiği tarafa çevirebilmek için yelkenlerin açıldığı serenlerin cundalarından donatılan selviçeler. Donatıldıkları serenleri isimleri ile anılırlar. |
Pırasya Etmek |
Dönüş manevrası yapılırken serenleri pırasyalar vasıtasıyla çevirmek. |
Pik |
Giz veya serenlerin üzerine açılmış üç köşe yelken. |
Pik Yakası |
Bir yan yelkenin üst ve köşedeki yakasıdır. |
Pik Yelkeni |
Sübye armalı uskunalarda yan yelkenlerinin sereni ile direk şapkaları arasına açılan üçköşeli yelken. Üzerlerine açıldıkları direklerin isimleri ile anılırlar. |
Pin |
Anele ve zincir kilitlerinin harbilerini sabit tutmak ve emniyet sağlamak maksadıyla harbi uçlarına takılan demir veya çelikten yapılmış bir çeşit çivi |
Pinter(Sepet) |
Balık ve diğer su ürünlerinin avlanmasında veya yakalanmasında kullanılan kasnak ve ağlardan yapılmış tuzaklar. |
Piyan |
Bir halatın çımasının açılıp dağılmaması için çımasına ıspavlo veya gırcala ile yapılan bir çeşit düğüm şekli. |
Piyan Kasa |
Gazla basınç görecek yerlerde kullanılan ve halatın bedeninde doblin yapılıp birleştirildikten sonra üzerine piyan yapılarak meydana gelen kasa. Kuruz Kasa. |
Piyancevizi |
Gerdelcevizi |
Poca |
Bir geminin başını rüzgardan açmak için komuta makamınca kullanılan bir tabir. |
Pokruva |
Grandi ana direğinin gerisinde bulunan yan yelkeni. |
Pokruva Bumbası |
Pokruva yelkeninin altabaşo yakasını gerip açmaya yarayan güverteye paralel seren. |
Pokruva Bumbası Dikventosu |
Pokruva bumbasını güverteye paralel tutan ve bumbanın cundasından ana direğe alınan sübye donanım. |
Pokruva Giz Çördekleri |
Pokruva yelkeninin kandilisası. |
Pokruva Gizi |
Pokruva yelkeninin açıldığı grandin ana direği üzerindeki yarım seren. |