DENİZCİLİK SÖZLÜĞÜ A-1
Abaşo |
Alt ve aşağı anlamında kullanılır |
Abaşo Babafingo |
Çift babafingolardan alttaki babafingo |
Abaşo Babafingo Sereni |
Çift olan babafingo serenlerinden altta olanıdır. Üzerlerinde bulundukları ana direklerin isimleri ile anılırlar. (Pruva abaşo babafingo sereni, Grandi abaşo babafingo sereni, Mizana abaşo babafingo sereni.) |
Abaşo Gabya Sereni |
Gabya çubuğu üzerinde bulunan iki gabya sereninden altta olanıdır. Üzerlerinde bulundukları ana direklerin isimleri ile anılırlar. |
Abaşo Yakası |
Bir yelkenin alt yakası |
Abli |
Seren ve bumba cundalarından aşağı iki tarafa inen halatlar |
Abluka |
Bir liman ağzını veya sahili belli bir mesafeden kuvvet kullanarak çevirmek, bunların dışarı ile irtibatlarını kesmek, giriş-çıkışı kontrol altında tutmak |
Aborda |
Bir teknenin diğerine veya bir iskeleye yanaşması |
Abosa |
Hisa edilmekte olan bir halatı veya vira edilmekte olan bir zinciri tut veya geçici olarak durdur anlamında verilen komut , bosaya vurmak |
Abramak |
Kontrol altına almak, komutası altında tutmak, üstesinden gelmek, deniz taşıtlarını yönetmek |
Abrile |
Trinket ve mayıstra yelkenlerinin istinga edilmeleri için verilen komut |
Acenta/Acente |
Gemi nakliyat şirketlerinin, gemilerini işlettikleri limanlarda gemilerine navlun temin etmek ve ticari işlerini yürütmek maksadıyla bulundurdukları yetkili şahıslardır. |
Açevele |
Serenlerin aşırılabildiği kadar prasya edilmesi. Bir yere asılan veya çekilen veya su üzerinde yüzdürülerek getirilen herhangi bir cismin bir yere çarpmaması veya kendine yakın bir cisimle çarpışmaması için yapılan bir donanım (Açevele tutmak) |
Açevele Gönderi |
Açevele işlemini yapmakta kullanılan gönder |
Açığa Çıkmak |
Rıhtıma aborda veya kıçtan kara olmuş bir geminin bulunduğu yerden avara ederek daha uzaktaki bir yere demirlemek için sahilden uzaklaşması. |
Açık Deniz |
Kıtalar arasındaki büyük denizlerdir. Diğer bir deyimle, denizin, herhangi bir devletin karasuları veya iç sularına dahil olmayan tüm kısımlarını kapsar. Açık denizler bütün devletlerin faydalanmalarına açıktır. Hiçbir devlet açık denizlerden yalnız kendisi yararlanamaz. Açık denizler karalardan farklı olarak mülkiyeti iktisap edilmek üzere işgal edilemez. |
Açık Düşmek |
Bulunulması arzu edilen mesafeden bir sebep veya etki (rüzgar akıntı vb.) nedeniyle uzakta bulunmak |
Açık Liman |
Serbest liman; ülkeler arası mal giriş ve çıkışlarında gümrük işlemi yapılmayan liman |
Açıkta Eğlenmek |
Bir teknenin sahilden veya iskeleden yada limandan açıkta beklemesi |
Açılır Bakla |
Zincir kilitlerini birbirlerine eklemekte veya zincir üzerinde bulunan fırdöndünün iki ucundaki baklalara takılan ve gerektiği zaman kolay ve çabuk açılabilen bakla. |
Açılmak |
Yakın bulunan bir sahilden veya deniz üzerinde bulunan herhangi bir yerden ayrılarak, uzaklaşmak |
Açmak |
Fazla yaklaşıldığı anlaşılan bir sahilden veya herhangi bir yerden istenildiği kadar açılmak; Karşılaşılan bir geminin yolu üzerinden çatışmayı önlemek için geminin sancağa veya iskeleye alınması |
Adi Iskarmoz |
Filikalarda ve kürekle hareket eden küçük deniz araçlarındaki küreklerin kürek boğazlarından tekneye irtibatlandırılmasını sağlayan kayışların geçtiği küpeşte üzerindeki ağaç veya madeni çeliklerdir. |
Adi Yeke |
Filikalarda ve ufak deniz araçlarında dümeni istenilen tarafa basmak için dümen boğazına girecek şekilde bir ucu oyulmuş ve ağaç veya demirden yapılmış kol. |
Admiraltı Demiri |
Çiposu kollarına dik olan demirlerdir. Çipolar bu tip demirlerin bir kısmında sabit, bir kısmında ise hareket edebilir şekilde yapılırlar. Bu tip demirlerin tutması diğerlerine nazaran daha fazladır. |
Aganta |
Hisa veya laçka edilmekte olan bir halatın veya zincirin kısa bir zaman süresi için akışının durdurulması, tutulması için verilen komut [Aganta iskota, aganta borina borinata] |
Ağ Gözü Açıklığı |
Ağ ıslakken, ağ ipinin ve düğümünün kalınlığına bakılmaksızın gergin halde bir ağ gözünün birbirine karşılıklı iki düğümü arasındaki mesafe |
Ağır Ağır Gel |
Bulunulan rotadan başka bir rotaya yavaş yavaş dönülmesi istenildiği zaman serdümene verilen komut |
Ağır Deniz |
Dalga boyları ile dalga yükseklikleri büyük ve çarpma basınçları fazla olan denizler. |
Ağır Fırtına |
Yüksek dalgaları oluşturan, uzun ve tepeleri öne doğru devrilmeye başlayan, deniz üzerini beyaz köpüklerle kaplatan ve saatteki sürati 48-55 mil olan rüzgar. |
Ağız Bağı |
Ağır yüklerin kaldırılması sırasında kanca ağzının açılmaması için kanca ağızlarına yapılan bağ |
Ağız Kuşağı |
Armuz kaplamanın (bindirme kaplamanın da] en üst sırası |
Akdeniz |
Muğla-Antalya il sınırındaki Eşen çayının denize döküldüğü yer ile Suriye sınırı arasında kalan karasularımız. |
Akıntı Haritası |
Akıntıları, daha çok med ve cezir akıntılarını gösteren haritalardır. |
Akıntı Seyri |
Akıntının yönü ve sürati hesaba katılmak suretiyle yapılan bir seyir usulü. |
Akıntı Sürati |
Akıntının deniz mili olarak bir saatteki süratidir. Akıntı süratleri akıntı yönlerini gösteren okların üzerlerine yazılan rakamlarla gösterilir. |
Akıntıya Kürek Çekmek |
Faydasız ve sonuç alınamayacak bir iş üzerinde çalışmak |
Akmak |
Çıması dışarıda bulunan bir zincir veya halatın kendi kendine sağılması |
Akova |
Demir memesinin suya temas edecek şekilde fundoya hazır bulundurulması |
Aksiseyirdim |
Topun seyirdimden sonra tekrar mevkiine gelmesi |
Al (Alberaber) |
Filika avara ettikten ve kürekler puta ettirildikten sonra küreklerin çekilmesi için verilen komut |
Al İskele |
Yalnız iskele taraftaki küreklerinin çekilmesi için verilen komut |
Al Sancak |
Yalnız sancak taraftaki küreklerin çekmesi için verilen komut |
Alababula |
Birbirleriyle anlaşamayan, birlik ve düzenlik görülmeyen gemi personeline verilen isim |
Alabanda |
Bordanın iç kısmı |
Alabanda Astarı |
Yalı kütüklerinden sonra yukarıya doğru konulan tek sıra kaplama. |
Alabanda Etmek |
Dümenin basılabildiği kadar bir tarafa basılması (Sancak alabanda, iskele alabanda) |
Alabanda Kaplaması |
Geminin iç kısmında iskarmozlar üzerine yapılan kaplama |
Alabanda Yemek (Vermek) |
Yapılan işin beğenilmemesi durumunda azar işitmek |
Alabora |
Altüst olma, teknenin ters çevrilmesi |
Alaborina Seyretmek |
Borinaları sonuna kadar lava edip yelkenleri rüzgarla doldurarak mümkün olduğu kadar rüzgara yakın seyretmek. |
Alamana |
Odun, kömür taşımakta veya balık avlamakta kullanılan büyük kayık |
Alarga |
Sahilde bulunmayan açıkta bekleyen. [Alargada bekle] |
Alargaya Çıkmak |
Bir geminin sahil ile ilişiğini kesip, sahilden uzaklaşması, açığa çıkıp yatması |
Alay Sancağı |
Resmi veya emredilen günlerde gemilerin direkleri ile baş ve kıç gönderler arasında istiralya üzerine donatılan işaret sancaklarının tümü. İşaret sancakları belli bir sırada toka edilir.Alay sancakları çekildiği zaman gemide mevcut direklerin şapkalarına Milli sancaklar da toka edilir. Alay sancakları milli sancaklarla birlikte sabah saat sekizde (Özel günlerde daha evvel) toka edilir ve akşamları arya sancak zamanında beraberce arya edilirler. |
Alberaber |
Hep birlikte kürek çekmek için verilen komut. |
Albura (Albura Etmek) |
Aksi yön veya duruma getirmek anlamında verilen komut. Bir filikanın kalastrasından kaldırılıp veya içeri vaziyette iken basılıp, dışarı çevrilmesi |
Alesta |
Hazır olmak, hazır olarak apikoda beklemek. Alesta tramola [Tramola etmeye hazır ol] Alesta ferro [Demir atılmaya hazır] |
Alesta Ferro |
Demirin fundoya hazırlanması için verilen komuttur. Bu komutun verilmesi ile ırgat kontrol edilir ve zincirin serbestçe akmasını sağlayacak her türlü önlem alınır, bosa pimleri serbest hale getirilir ve demirin ağırlığı yalnız bosa üzerine biner. Demirin fundoya hazır olduğu köprü üstüne “Alesta Ferro Sancak / İskele” denilerek bildirilir. |
Alesta Tramola |
Yelkenle seyreden gemi ve deniz araçlarında tramola etmeye hazır olunması için verilen komut. Bu komuttan kısa bir süre sonra dümene basılır ve dönüş başlar. Bu arada hangi taraftan dönüş yapılacağını belirtmek için “Alesta orsa alabanda tramola” veya “Alesta boci alabanda tramola” şeklinde komut verilir. |
Alma Kürek (Alma) |
Hep birlikte kürek çekerken çekmeyi durdurmak için verilen komut |
Almanak |
Güneşin, ayın ve gezegenlerin doğuş ve batış zamanları ile seyir branşını ilgilendiren diğer astronomik bilgileri kapsayan ve her yıl yayınlanan kitap. |
Altabaşo |
Bir yelkenin alt yakası, alt ve aşağı anlamında da kullanılır. |
Amatör Balıkçı Teknesi |
Tam boyları 8 metreden az ve motor gücüyle yürütülen amatör balıkçılık yapmak amacıyla kullanılan deniz aracı. |
Amatör Balıkçılık |
Sadece spor ve dinlence amacıyla yapılan, maddi ve ticari kazanç gayesi gütmeyen balıkçılık etkinliği. |
Ambar |
Gemilerdeki eşyaların, yüklerin muhafaza edildikleri gemi dahilindeki bölmelerdir. Kullanıldıkları maksatlara göre isim alırlar. Ticaret gemilerinde ambarlar su geçirmez bölmelerle ayrılmıştır. |
Ambar Ağzı |
Yük konması veya çıkarılması için güvertelerin ambar hizalarına gelen kısımları |
Ambar Kapağı |
Ambarların kullanılmadığı zamanlarda kapatılması için kullanılan kalın tahta kalaslar veya kalın saçtan yapılmış kapaklar. |
Ambar Payı |
Gemilerdeki ana direklerin ana güverteden ıskaçaya kadar olan kısmı. |
Ambargo |
Bir devletin, bazı durumlarda diğer devlet gemilerine el koyması veya kendi karasuları içerisindeki gemilerin bu suları terk etmesini istemesi veya bunların belli malları taşımasını yasaklaması. |
Amora |
Trinket ve mayıstra yelkenlerinin açılmaları için verilen komut |
Amora Yakası |
Dört köşe bir yelkenin alt ve ön tarafındaki yaka [Karula yakası] |
Ana Çarmık |
Ana direkleri yanlarından tutan sabit armalar |
Ana Güverte |
Geminin veya teknenin üzerinde yürünen en üstteki güvertesi |
Ana İstiralya |
Ana direklerin kapelelerinden pruva yönüne doğru uzatılan tel veya lif halatlardan yapılmış sabit armalar |
Ana Omurga |
Postaların bağlandığı, baştan kıça kadar uzanan ağaç / demir kısım |
Ana Rüzgarlar |
Ana yönlerden esen rüzgarlardır. |